Bu dünya sebepler dünyası olduğundan ve Allah ancak çalışanı muvaffak ettiğinden, fiilî dua makamındaki sebepleri ihmal etmemek, bilakis en ince detaylarına kadar riayet etmek gerektir.

Dünyevî meselelerde çok fazla neticeler elde etmek için Bediüzzaman Hazretlerinin verdiği şu örnek ne kadar ilginçtir: “Dikiş iğneleri yapan on adam ayrı ayrı çalıştığı zaman, günde ancak üçer iğne yapabilmişler. Sonra mesai ortaklığı içinde on adam birleşmişler. Biri demir getirip, biri ocak yandırıp, biri delik açar, biri ocağa sokar, biri ucunu sivriltir ve hâkeza.. Her biri iğne yapmak sanatında yalnız cüz’i bir işle meşgul olup, vakit zayi olmadığından sür’atle iş görmüş. Bu çalışmanın sonucunu taksim ettiğinde, her birine üç iğne yerine, üç yüz iğne düştüğünü görmüşler.” (Lem’alar s.169)

İşte, dünyevî meselelere tatbik edilen bu mesai tanzimi ve iş bölümü manevi hizmetlere tatbik edilse, mevcut hizmetlerin yüz misli katlanması hayal olmaktan çıkar ve manevi fetihlere mazhar olunur.

İslâm dünyasının geri kalış sebeplerini sayarken, müminlerin hırs gösterip mahrumiyete düştüklerini ve mevcut servetlerini de ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıkları çalıp gasp ettiklerini söyleyen Bediüzzaman, ilerlemenin ve zenginleşmenin yolunu da şöyle tespit eder: “Belki mesailerinin tanzimine ve mabeynelerindeki (aralarındaki) emniyetin tesisine ve teavün (yardımlaşma) düsturunun teshiline (kolaylaştırılmasına) muhtaçtırlar. Bu ihtiyaç da, dinin evamir-i kudsiyesiyle (kudsi emirleriyle) ve takva ve salabet-i diniye (dine bağlılıkla) ile olur.” Lem’alar s. 126)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)