Varlıklar içinde farklı bir konuma ve özelliğe sahip olan insan, nihayetsiz makamlara yükselebilecek bir yapıya sahiptir. Meleklere nefis verilmeyip, şeytanlar da musallat olmadıklarından makamları sabittir. Onlar Allah’ın emirlerine itaat halinde olan mükerrem varlıklardır. Ne emredilmişse onu yaparlar ve imtihandan da muaftırlar.

İnsana, imtihanına vesile olması için nefis verildiğinden ve ayrıca şeytanlar da musallat olduğundan dolayıdır ki, Hazret-i Ebubekir (r.a.) gibi elmas ruhlu olanlarla, Ebu cehil gibi kömür ruhlu sefil insanların meydana gelmesi kaçınılmaz olmuş.

“Herkes kendi âleminde bir kumandan olduğundan, âlem-i asgarında cihad-ı ekber ile  mükelleftir.” diyen Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi, insan ömür boyu nefsiyle mücadele etmek, onu ıslah ve terbiye etmekle vazifelidir. Zira, nefsin insana verdiği zararı, dışarıdan kimse veremez.

Tarikat ve tasavvuf  yolu ile yapılan çalışmalar sonucu, nefsi ile cihad eden mutasavvıflar, onu nefs-i emmâreden çıkarıp, nefs-i marziye mertebesine kadar terakki ettirirler. Kusurlarını bilen ve kendisinden razı olunarak Allah’ın katında makbul olunan bu nefis mertebesi, insanın hem dünya hem de âhiret mutluluğuna vesiledir.

Ancak nefis ne kadar terbiye edilse de, manevi terakkiye vesile olmak için fonksiyonunu bir şekilde devam ettirir. Bunun böyle olduğunu Bediüzzaman ilginç bir tespitle nazara verir: “Ben bir zaman enâniyetini bırakmış ve nefs-i emmâresi kalmamış büyük evliyadan, şiddetli bir surette nefs-i emmâreden şikâyet ettiğini gördüm, hayrette kaldım. Sonra kat’i bildim ki, âhir ömre kadar mücahede-i nefsiyenin sevaptar  devamı için, nefs-i emmârenin ölmesi üzerine onun cihazatı damarlara ve hissiyata devredilir, mücahede devam eder.” (Şualar s. 293) (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)