MAHŞER GÜNÜ RAHMET TECELLİLERİ
Ahiret

MAHŞER GÜNÜ RAHMET TECELLİLERİ

Rahmetinin birisini dünyaya, doksan dokuzunu âhirete bıraktığını haber veren Cenab-ı Hak, kâinatı kıyametle harap ettikten sonra, yeniden diriliş sabahında inanan inanmayan herkesin bedenlerini yaratır ve bâki olan ruhları kendi bedenlerine iade eder. Böylece ruh ve beden birlikteliğinde ikinci ve ölümsüz bir hayat başlar. Çünkü hadis-i şeriflerin beyanına göre “Kıyamet günü ölüm beyaz bir koç suretinde getirilip, cennet ve cehennem ortasında durdurulur. Sonra insanların gözleri önünde boğazlanır. Sevincinden ölen biri olsaydı, o an cennet ehli sevincinden dolayı ölürdü. Eğer üzüntüsünden dolayı ölen olsaydı, cehennem ehli kederinden ölürlerdi.” (Buhari, Tirmizi ve Müsned’de anlatılan bu hadisi Ebu Said r.a rivayet etmiştir.)

Rahmetinin doksan dokuzunu âhiret âlemine bırakan Cenab-ı Hak, mahşer günü mümin kullarına en büyük rahmet tecellileriyle muamele edecektir. Doğrudan doğruya cennete gidecek olan her bir mümine, cehenneme gitmesi icap eden aşırı günahkâr mümin tanıdıklarından on kişiye şefaat hakkı verecektir. Bu sayı, şefaat noktasında şehitler, veliler ve peygamberler cihetiyle yüzlere ve binlere çıkartılacaktır. Allah’ın rahmeti mahşer günü böylesine coşacak ve mümin kulları için alabildiğine tecelli edecektir.

Hadis-i şeriflerin beyanına göre, kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan bir mümin, aşırı günahlarından dolayı cehenneme gitse de, ebediyen orada kalmayacak, günah kirlerinden temizlendikten sonra cennete döndürülecektir. Ancak asıl olan, dünya hayatındayken bir an evvel günahlarına tövbe ederek dönüş yapmalı ve cehennem ateşinin dehşetine karşı tedbir alınmalıdır. Bu konu, dünyanın en büyük meselelerinden daha büyük bir meseledir ve kimse kendini garanti altında olduğu zehabına kapılmamalıdır. Allah hepimizi cehennem ateşinden muhafaza etsin ve cennet ve cemaline kavuştursun, inşaallah.

 

Reklam

Yorum Yap