Başlangıcı ve sonu olmayan ve varlığı da kendilinden devam eden tek varlık olan Cenab-ı Hak, nihayetsiz maksat ve gayeler için kâinatı yarattı. Yaklaşık on beş milyar yıl önce kâinat yoktu. Big bang denilen büyük bir patlamayla, yoktan var edilen kâinatın maddesi uzayın nihayetsiz boşluğuna yayıldı. Şimdi de gittikçe genişlemeye devam ettiği gözlemleniyor.
Her canlının doğup, büyüyüp gelişmesi ve nihayet ihtiyarlayıp ölmesi, Yüce Allah’ın âleme koyduğu bir kanundur. Bitkiler, hayvanlar ve insanlardan hiç biri ölümün pençesinden kurtulamaz. Kâinat dahi muhteşem bir ağaç veya büyük bir insan gibidir. Onun da bir doğumu, gelişmesi, ihtiyarlayıp ölmesi vardır. Bahsi geçen kanundan kâinatın kurtulması ve hariç kalması mümkün değildir. Onun için vahye dayalı bütün semâvi dinlerde kıyametten haber verilmiştir.
Evet, kâinatın sonu olan kıyamete doğru her şey akıp gidiyor. Kıyamet ile kâinat harap olacak, sonra âhiret şeklinde tekrar inşa edilecektir. Semâvi dinlerin haber verdiği kıyamet gerçeğine, son asırdaki bilim adamları da katıldı. Fenni hesaplamalarla kânatın belli bir sonu olduğu kanaati genel kabul gördü.
Kıyametin, dünyanın ömrüne kıyasla çok yakın olduğunu bildiren Sevgili Peygamberimiz( asm): “Ben ve kıyamet bu ikisi gibiyiz.” diyerek, işaret parmağı ile yanındaki parmağı birleştirerek açıklama getirdi. Muhtelif zaman aralıkları ile kıyametle ilgili bilgilendirmeler yaparak, onun habercilerinden bahsetti. Sahabelerine her an kıyamet kopacakmış gibi âhiret için hazırlık yapmalarını emretti.
Bu tarzdaki hadis-i şeriflerin verdiği haberlerin üzerinden bin dört yüz seneden fazla bir zaman geçmesine rağmen hâlâ kıyametin kopmamış olması, onun yakın olduğuna dair verilen haberlerin yanlış olduğunu göstermez. Zira, dünyanın yaklaşık beş milyarlık ömrü yanında bin veya iki bin sene bir veya iki dakika gibidir. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0