Bir sonraki Cumartesi günü Malatya ilimizde olduk. Belediye Kültür Merkezinin bin beş yüz kişilik salonu tamamen dolmuş, gelenlerin bir çoğu aralarda ayakta dinlemek zorunda kalmıştı.
Kur’an-ı Kerim okumasından sonra kürsüye çıkan Mehmet Kutlular Ağabey, kırk dakikalık mesaj yüklü bir konuşma yaptı. Millet olarak tahkiki bir imana, ahlâka, sevgiye, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardı. Demokratikleşme çabalarımızı sürdürmeliydik. Bundan sonra askeri müdahaleler son bulmalıydı. Temel hak ve hürriyetlerin en geniş anlamıyla millet tarafından yaşanmasına imkân verilmeliydi. Irkçılık en büyük bir tehlikeydi. Osmanlı devleti, çok dinli, çok dilli ve çok ırklı bir milleti altı yüz sene idare etmeyi başarmıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bunu yapabilirdi. Millet iradesi kayıtsız şartsız hâkim olmalıydı. Meclis de millet adına hiç bir korkuya kapılmadan hükümranlığını icra etmeliydi. Herkes birinci sınıf vatandaştı. Kimse kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaya hakkı yoktu. Bu ülkenin tapusu, etnik kökeni ne olursa olsun hepimize aitti. Kutlular Ağabeyin bu tespitleri çok önemli ve hayati konulardı. Çok verimli bir konuşma yapmıştı.
Biz de, her şeyin ifrat ve tefrit haline karşı olan ve bir denge adamı olan Bediüzzaman Hazretlerinin görüşleri ışığında, sevgi duygusunun nasıl dengeli bir tarzda kullanılacağını izah ettik. Allah, Peygamber, insan sevgisi ve diğer varlıklara yapılan sevginin nasıl ölçülü olacağını açıklamaya çalıştık. Temel hak ve hürriyetler bağlamında, artık Türkiye’nin başörtüsü meselesini çözmenin zamanın çoktan geldiğini ifade ettik. Gerçekten çok faydalı ve verimli bir konferans olmuştu.
Sabah sekiz uçağıyla Kutlular Ağabeyi İstanbul’a uğurladık. Biz de, Elazığ’dan gelen gönül dostlarımızla önce Bediüzzaman Hazretlerinin ilk talebelerinden ve ihlâs kahramanı olan Hulusi Yahyagil Ağabeyin, Harput ilçesindeki kabrini ziyaret ettik ve Fatihalar okuduk. Elazığ kültürünü yansıtan ve müze haline getirilen evini, Cami-i Kebiri, Arap Babayı, Sara hatun Camisini ziyaret ettik. Balak Gazi Tepesinden, Elazığ ilini yükseklerden seyrettik. Elazığlılar, Harput gibi yüksek bir şehirden düz bir ovaya inmişler ve gittikçe büyüyen bir şehir meydana getirmişler. Bölgenin tek sivil hava alanı bulunan Elazığ, şimdi milletler arası bir hava alanı inşaatının en kısa zamanda tamamlanmasının heyecanını yaşıyor.
Öğleden sonra on beş uçağıyla havalandığımız zaman, koltuk arkadaşım genç bir elektrik mühendisiyle sohbete başlamıştık bile. Bir saatlik uçuşun nasıl geçtiğini anlayamadık. Mevcut iki kitabı ona hediye ettim. Tekrar buluşmak dileğiyle Esenboğa hava alanında vedalaştık.
Bediüzzaman’ı anma programları münasebetiyle, Anadolu illerini ayakta ve teyakkuz halinde gördük. Hizmetin geçmişini, meslek ve meşrebin temel prensiplerini çok iyi bilen bu isimsiz kahramanlar hizmetlerine ve meselelerine hâkim bir vaziyetteydi. Müminin feraseti her cihetle onlarda görülüyordu. Onları durdurmak ve yanıltmak mümkün değildi. Hizmetin geleceği emin ellerdeydi. Genç nesilleri de geleceğe hazırlıyorlardı, elhamdülillah.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 1