(Dünden devam)

İnanç ve imandan kaynaklanan Allah’a tevekkül, stres ve üzücü olaylar karşısında metanetle direnmenin ilacıdır. Aşırı hırs, kin ve nefret duyguları taşımak yerine, sevgi ve merhamet hislerinin bulunması ayrı bir ferahlık kaynağıdır.

Kalp damarlarının büzülme ve tıkanmasına sebep olanların başında, kandaki yağlanma gelmektedir. Aşırı ve yanlış beslenme ve hareketsiz bir hayat, kandaki yağın yakılmasını engeller ve kandaki yağ miktarı artar. Buna “lipid ve kolesterolün yüksekliği” denir. Yağlanmanın artması zamanla kalbi besleyen koroner damarların büzülmesine veya tıkanmasına sebep olur. Daralan veya tamamen tıkanan damarlar, ya balon sistemiyle açılarak stend denilen bilezikler takılmak suretiyle ya da bypass ameliyatıyla koldan veya bacaktan alınan damarlarla tıkanan damar değiştirilerek, kalbin normal çalışması temin edilir.

Kan basıncıyla ilgili tansiyon denilen kalp hastalıkları da vardır. Tansiyon düşüklüğü veya yüksekliği anlamındaki kan basıncı düzensizlikleri hem kalbi, hem damarları ve böbrekleri, hem de vücudun bütün noktalarını olumsuz etkiler. Normal bir insanda büyük tansiyon 120 mm, küçük tansiyon 80 mm dir. Çeşitli sebeplerle büyük tansiyonun yükselmesi tehlikeli olduğu gibi, küçük tansiyonun yukarı çıkması daha tehlikelidir.

Kalpten vücut dokularına yayılan kan basıncına büyük, dokulardan kalbe dönen kirlenmiş kanın basıncına da küçük tansiyon adı verilir. Çok çeşitli sebeplere bağlı olarak, hassas bir denge ve düzen ile yaratılan bu sistem bozulduğu zaman, kalp yorulur, börekler bozulur, damarlar sertleşir ve vücudun her bölgesinde ârızalar başlar. Böyle olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için, sağlam bir iman, tam bir tevekkül ve yaratılışın anlamına uygun ibadetle geçen bir hayat yaşanmalıdır. Her şeye rağmen tansiyon hastalığına yakalanmışsa, doktor kontrolünde uygun ilaçlar alınmalı ve bu hastalık kat’iyen hafife alınmamalıdır. Çünkü her zaman âni ölümlere sebep olabilir.

Mânevi kalbin hastalanmasına sebep olanlar ise, işlenen günahlar, isyanlar, iman esaslarını inkâr etmektir ki, en tehlikeli hastalık da odur. Çünkü, maddi kalbin hastalıkları nihayet bu dünya hayatına zarar verir. Fakat, mânevi kalbin hastalanması ise, milyonlar senelik ebedi bir hayatın mahvolmasına sebep olur. Bu hakikate açıklık getiren Bediüzzaman Hazretleri: “Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar kalbi katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre (inkârcılığa) gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor.” (Lem’alar s. 19) der.

Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de “Doğrusu, onların kazandıkları günahlar birike birike kalplerini kaplayıp karartmıştır.” (Mutaffifin Suresi: 14) ferman ederek, bahsi geçen dehşetli sonucu haber vermektedir. Evet, çok hassas bir denge ve düzen içinde yaratılan maddi ve mânevi kalbimizin sahibinin emirlerine göre yaşamak, dünya ve âhiret saadetini temel taşıdır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0