Van vilayetindeki Horhor Medresesinde talebe okutmakta iken patlak veren 1. Dünya Savaşında, Bediüzzaman talebeleriyle birlikte beş bin kişilik bir milis alayının kumandanı olarak harbe iştirak eder. Savaştan önce başladığı İşârâtü’l İ’caz adındaki tefsirin birinci cildini cephede savaşırken tamamlar.
Muhtelif cephelerde çok büyük yararlıklar gösteren Bediüzzaman, nihayet 19 Şubat 1916 tarihinde Kazak askerlerine esir düşer ve Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Kosturma şehrine gönderilir. 1917 Bolşevik ihtilalindeki kargaşadan yararlanarak firar eder ve Berlin, Varşova, Sofya üzerinden İstanbul’a gelir. Tarih 25 Haziran 1918 dir. Böylece esaret müddeti, iki yıl dört ay dört gün içinde tamamlanmıştır.
13 Ağustos 1918 tarihinde de, genel kurmay başkanı Enver Paşanın teklifiyle, ordunun adayı olarak tavsiye üzerine Dâr-ül Hikmet-i İslâmiyeye âzâ tayin edildi. Osmanlı Diyaneti olan Meşihatın akademik bir kurulu olan bu müessesede, aktif bir dâvâ adamı olan Bediüzzaman hiç boş durmadı. Önce, o zamanki genel kurmay başkanı olan Enver Paşanın maddi katkılarıyla İşaratü’l İ’caz tefsirini bastırıp, bütün müftülüklere dağıtılmasını temin etti. Üç dört tanesi Türkçe olan Mesnevi-i Nuriye adındaki eserini de bastırıp, meccânen millete dağıttırdı. Aldığı maaşın büyük bölümünü bu işe harcadı. Dört sene üç ay vazifesi bu kurulda devam etti. 1922 Mart ayında rahatsızlığından dolayı iki sene izinli sayıldı. Zaten, aynı sene için âzâ olduğu kurul da kapanmıştır.
Her hayırlı işte vazife alan veya destek veren Bediüzzaman, mütareke yıllarında dışarıdan gemilerle getirilen alkollü içkilerle, ahlâk bakımından çökertilmek istenen cemiyeti korumak amacıyla, 05 Mart 1920 yılında, o zamanki adı Hilâl-i Ahdar Cemiyeti kuruldu. İçkiyle mücadele amacıyla kurulan bu Yeşilay Cemiyetinin kurucuları arasında, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini de görüyoruz.
Osmanlı Devletinin başşehri olan İstanbul, fethinden 467 yıl sonra tekrar Frenklerin eline geçti. Çünkü, 16 mart 1920 tarihinde İstanbul, İngilizler tarafından işgal edildi. İstanbul Boğazının bütün topları tahrip edildi. El altından “İngiliz Muhipler Cemiyeti” kurduruldu. İstanbul âlimlerinin yarıdan fazlası bu cemiyete üye oldu. Şeyhülİslâm Dürrizâde Abdullah Efendi de fahri başkanı yapıldı. İngilizlerin mandasına ve himayesine sığınmak fikri yaygınlaştırıldı. Anadolu’da kurtuluş Savaşını başlatanlara isyancılar diye, silah zoruyla fetva verdirildi. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube- Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0