(Dünden devam)
Batı medeniyeti maddi açıdan mutlu bir azınlık meydana getirip, ekseriyeti fakir bırakması çok önemli bir problemdir. Halbuki, “Saadet odur ki, külle ya eksere saadet ola. Nev’-i beşere rahmet olan Kur’an, ancak umumun, lâekal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder.” diyor Bediüzzaman.
İnsanların sosyal hayatına faydalı olan sanatları ve adalet ve hakkâniyete hizmet eden ve kanun hâkimiyetiyle beraber, temel hak ve hürriyetlere sahip çıkan Avrupa’nın birinci yüzüyle değil, dinsiz felsefenin karanlığı ile medeniyetin günahlarını güzellik zanneden ve insanları dalâlet ve sefahete atan bozulmuş ikinci yüzüyle mücadele eden Bediüzzaman: “Bil ey ikinci Avrupa! Senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek!” demektedir.
Devamında ise: “Ey sefahet ve dalâlette boğulmuş ve İsevî (Hristiyanlık) dininden uzaklaşmış Avrupa! Deccal gibi tek gözü taşıyan kör dehan ile ruh-u beşere bu cehennemî haleti hediye ettin. Sonra anladın ki, bu öyle ilaçsız bir illettir ki, insanı âlâ-yı illiyyinden (en yüksek makamdan), esfel-i safiline ( en aşağı dereceye) atar, hayvanatın en bedbaht derecesine indirir. Bu illete karşı bulduğun ilaç, muvakkaten iptal-i his hizmeti gören cazibedâr oyuncakların ve uyutucu hevesat ve fantâziyelerindir. Senin bu ilacın, senin başını yesin ve yiyecek!” tespitini yapmaktadır. (Lem’alar s. 119)
Batılı milletler ilim, mes’uliyet hissi ve kanun hâkimiyeti üzerine kurup geliştirdikleri medeniyetlerine heves, his, heva, rekabet ve tahakküm üzerine yürüyen bir mahiyet vermiş. Nokta-i istinadı hak yerine kuvveti, hedefte fazilet yerine menfaati, hayatta yardımlaşma yerine mücadeleyi, kitleler arasında bağı ırkçılığı, cazibedâr hizmeti ise hidayet yerine nefsin her tülü arzularını tatmin etmeyi esas aldığı, bunlar ise sosyal hayatı sarsıntılara sokup, insanın manen çökmesine sebep olduğundan, Batı Medeniyeti içi kurtlanmış ve çürümüş bir ağaca dönmüştür.
Bediüzzaman’ın tespitiyle eğer, şimdiki Batı medeniyetinin inkişâından (yanlışlarından sıyrılmasından) inkişaf edecek olan İslâm Medeniyetindeki hak, fazilet, yardımlaşma ve vatan, sınıf ve din bağları gibi temel esaslardan medet almaz ve İslâm dini ile barışıp imtizaç etmezse, şimdiden görüldüğü gibi, Batı medeniyeti büyük bir gürültüyle çökmekten kendini kurtaramayacaktır.
Özetle; “Medeniyetteki maksud-u hakiki olan istirahat-i umumi ve saadet-i hayatiyeyi bozan” bu günkü Batı Medeniyeti, İslâm Medeniyeti ile köprüler kurmalı ve yıkılıp gitmekten mutlaka kendini kurtarmalıdır. Gidişat da oraya doğru mesafe alındığını gösteriyor.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale- Nur dersleri)