Hazret-i Ali (r.a.) “İnsanın cismine bakıp da onu küçük zannetme, Onda bir âlem saklıdır.”demiş. Bediüzzaman da “İnsan, kâinatın bir nüsha-i musağğarasıdır.”diyor. Yani kâiantın küçük bir örneği olduğunu ifade ediyor.
İnsan, maddi ve manevi kîantta ne varsa hepsinden bir numunesini taşıyor. Onun için eşref-i mahlukat olarak tanımlanmıştır. Bütün elementlerden cisminde var olduğu gibi, vücudundaki saçları bitki ve ağaçlarından, kemikleri dünyanın taş ve kayalarından, ağzından, burnundan ve gözlerinden akan ayrı ayrı sular, tatlı, tuzlu ve madeni sularından örnekler olduğu misüllü; ruhu, ruhlar âleminden, hafızası Levh-i Mahfuzdan, hayali âlem-i misalden, sayılamayacak kadar çok duyguları diğer âlemlerden birer örnek olarak mahiyetine yerleştirilmiştir.
Bu kadar zengin aza ve duygularla donatılan insanı kıymetli yapan imanıdır. İnkâr ise, o insanı canavar hayvanlardan daha aşağı bir vaziyete düşürür. Bu hakikate dayanarak Bediüzzaman “İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir. Küfür, insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder.”demektedir.
www.asyanur.info
Views: 0