(Dünden devam)

Neticeler itibariyle şerden ve çirkinlikten münezzeh olan İlâhi kaderin, illet ve sebep itibariyle de zulüm ve çirkinlikten mukaddes olduğunu Bediüzzaman Hazretlerinden öğreniyoruz. Şöyle izah ediyor: “Kader, hakiki illetlere bakar, adalet eder. İnsanlar zâhiri gördükleri illetlere hükümlerini bina eder; kaderin aynı adaletinde zulme düşerler. Meselâ: Hâkim seni sirkatle (hırsızlıkla) mahkûm edip hapsetti. Halbuki, sen sârık (hırsız) değilsin. Fakat, kimse bilmez gizli bir katlin (cinayetin) var. İşte, Kader-i İlâhi dahi seni o hapisle mahkûm etmiş. Fakat kader, o gizli katlin için seni mahkûm edip adalet etmiş. Hâkim ise, sen ondan masum olduğun sirkate binaen mahkûm ettiği için zulmetmiştir.” Sözler s. 428)

Evet, insanların bilerek veya bilmeyerek işlediği zulümlerin altında, İlâhi kader adaletini bu şekilde göstermektedir. Şahıslar bazında Allah’ın adaleti açıkça göründüğü gibi, toplum ve milletler bazında da kaderin adaleti tecelli eder. Şahsî kusur ve hatalarından dolayı her fert, onun cezasını çektiğini vicdanıyla bilir. Eğer aklı başındaysa, tövbe ve istiğfar ederek hatasından döner. Aksi takdirde, hayatı boyunca bedel ödemeye devam eder. Umumi musibetler ise, umumun ortak hatasına ceza olarak gelir. “Öyle bir musibetten sakınınız ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp, masumları da yakar.” (Enfal Suresi: 25) ayet-i kerimesi, çok can alıcı bir noktayı nazara vermektedir.

Bahsi geçen hakikati tefsir eden Bediüzzaman Hazretleri şu tespiti yapmaktadır: “Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi ve bir tek haseneyi (iyiliği), binler seyyiâtı (fenalıkları) ve binler maddi ve manevi hukuk-u ibadı (insan haklarını) mahveden adamdan görse; ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle ekall-i kalil (azın da azı) olan ehl-i dalâlet ve tuğyan (dinsizler), safdil taraftarlar ile ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatasına terettüp eden musibet-i âmmenin devamına ve idamesine, belki teşdidine (şiddetlenmesine) kader-i İlâhiye fetva verirler.” (Kastamonu Lâhikası s. 24)

Evet, bütün dünya milletlerinin, özellikle orta doğu Müslümanlarının ve bilhassa kendi milletimizin bu hakikatlerden alacağı çok dersler vardır. Evet, zalim insanların elinden yapılan zulümler içinde ve her yerde kaderin adaleti devam ediyor. İnsanlar zulmeder, kader ise adalet eder.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube- Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 54