Kâinat ve içindeki bütün mevcudatın yaratılışları ile, kıyametten sonra yeniden yaratılış ve âhiretin inşasına iman, ancak Allah’ın sonsuz kudretinin ne olduğunu anlamakla mümkün olur.
Bahsi geçen hakikati anlayamayanlar ya inkâr eder ya da taklidi olarak kabul eder. Bu derin ve ince hakikati anlayabilmek için muhtelif misaller veren Bediüzzaman Hazretleri, temsil dürbünüyle en uzak hakikatleri akla yakınlaştırmıştır. Mesela, nurâniyet özelliğiyle güneş, bir damla suya verdiği ısı ve ışığını, aynı kolaylıkla nehirlere ve denizlere de verir. Zorluk söz konusu olmaz. Çünkü nurâni şeyler için az çok fark etmez. Aynen öyle de, nurâni olan Allah’ın kudretine kıyasla, bir çiçeği yaratmakla bir baharı yaratmak arasında fark yoktur.
Keza; itaat sırrıyla bir askeri harekete getirmekle, koca bir orduyu harekete getirmek aynı kolaylıkla gerçekleşir. Bütün kâinatın zerreleri Allah’a itaat halinde olan askerler gibidir.
Keza; intizam sırrıyla bir arabayı çalıştırmakla, bir kamyon, bir gemi veya bir uçağı çalıştırmak aynı derecede kolaydır. Çünkü o vasıtanın bütün sistemleri kontak anahtarına bağlıdır. İşte, Allah’ın nihayetsiz ilmiyle çekirdek ve tohumlarına plân ve projeleri genetik şifre olarak kader kalemiyle yazılan şeyler, Allah’ın “Ol!”demesiyle ve kudretin zerreleri tahrik etmesiyle derhal varlık âlemine çıkarlar.
Keza; muvazene sırrıyla bir terazinin kefelerinde bulunan eşit ağırlıktaki iki yumurtanın dengesini bozan az bir ağırlığa göre, eşit ağırlıktaki iki dağın veya iki yıldızın dengesini bozmak arasında fark yoktur, hepsi kolaydır. İşte, Allah bir sineği yaratmak istediği zaman, sarf edeceği az bir kuvvetle nasıl kolaylıkla onu varlık sahasına çıkarıyorsa, aynı kuvvetle bütün sinekleri ve bütün canlıları da aynı kolaylıkla yokluktan varlık âlemine getirir. En has bir nur ve bütün nurların nuru olan Allah’ın kudret sıfatına göre az çok, büyük küçük, çiçek bahar, fert nev, insan kâinat, dünya ve âhiret hepsi birdir. Zira “Allah’ın kudreti her şeye yeter.” Buna böylece iman etmek gerekir.
asyanur.info