İman ve İbadet

İBADETTE NİYET MESELESİ

Kâinatın Yaratıcısını tanımak ve Ona iman ile ibadet etmek için dünya misafirhanesine gönderilen insanlar, yaratılış maksadına uygun yaşamaları karşılığında, ebedi bir saadet ve Cennet nimetlerine mazhar olacaklardır. Bütün semavi dinler bu müjdeyi vermektedir.

Her ne kadar Cennet amellerin ve ibadetlerin karşılığı olmayıp, Allah’ın fazlından bir ikram olsa da, iman ve iyi ameller onun kapısını açmaya vesile olan anahtarlar gibidir. İbadet, Cenab-ı Hakkın emir ve yasaklarının tamamına boyun eğmek ve itaat etmektir. Onların sayısı da bellidir. Bediüzzaman Hazretleri, âhirzaman fitnelerinin dehşetinden ve mıknatıs gibi nefisleri kendine çekmesinden dolayı “Bu zamanda farzları yapan ve büyük günahları işlemeyen kurtulur.”demektedir.

İbadetlerde en önemli mesele ihlâsın korunmasıdır. Yani ibadetleri yapmanın ve günahlardan kaçınmanın asıl sebebi, Allah emrettiği için yapmak ve yasak etiği için de günahlardan kaçınmaktır. Neticesinde, Allah’ın rızasından başka hiçbir maksat ve hedef gözetmemektir. Bu noktada niyet devreye girmektedir. Niyet ise, altını bakıra  veya kömürü elmasa çeviren bir sırdır. Bediüzzaman’ın tespitiyle “Niyet, mahiyet-i eşyayı tağyir eder (değiştirir). Günahı sevaba, sevabı günaha kalbeder (dönüştürür). Evet, niyet âdi (sıradan) bir hareketi ibadete çevirir ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalbeder.” (Mesnevi-i Nuriye s.45)

Bu hakikate binaen, niyetin sağlam tutulması ve başka maksatların içine karıştırılmaması, takva sahibi müminlerin vazgeçilmez hayat prensibidir ve öyle olmalıdır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap