Tarih boyunca sürüp gelen ve hâlâ çeşitli şekillerde özelliğini devam ettiren istibdat, baskı ve diktatörlük rejimleri; hukukun üstünlüğüne, temel hak ve hürriyetlere dayanmadığı için, öyle rejimlerde kanun hâkimiyeti olmaz, şahısların ve zümrelerin direktifleri kanun yerine ikame edilir.

İnsanların doğuştan var olan hak ve hürriyetlerini dikkate almayan, hatta kitleleri sürü gibi idare etmeyi esas alan ve insanların iradelerini hiçe sayan istibdat idarelerine karşı verilen hürriyet mücadelesi; uğrunda oluk gibi kan akıtılarak bastırılmak istenmişse de, muvaffak olunamamış ve bu hürriyet ateşi söndürülememiştir.

Fransız Büyük İhtilâlinden günümüze kadar devam edip gelen hürriyet mücadelesi, zaman içinde tek şahıs hâkimiyetine ve diktatörlük idarelerine büyük çapta son verip meşrutiyet, cumhuriyet ve millet iradesine ve kanun hâkimiyetine dayanan demokrasi gibi daha hür, daha insan yaratılışına uygun olan idarî sistemlere ulaşmayı netice vermiştir.

“Adalet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir..” diye Bediüzzaman Hazretlerinin tarif ettiği ve üç temel esas üzerine bina edilen meşrutiyet, cumhuriyet veya demokrasi şeklinde isimlendirilen idarî sistemlerinin üç ayağından en önemli olanı kanun hâkimiyetidir. “Kuvvet kanunda olmazsa, istibdat tevzi edilmiş olur.” diyen Üstad, her vesileyle kanun hâkimiyetini ön plana çıkarmış, şahıs veya zümrelerin kanun adı altındaki keyfi uygulamalarına itibar etmediğini, en resmi zeminlerde bile ifade etmekten çekinmemiştir.

Kanun hâkimiyeti, hukukun üstünlüğüne dayanmalıdır. İnsanların ortak değerleri olan temel hak ve hürriyetlerden medet almalıdır. Orman kanunu diye alay edilen cinsten, zorbalığa ve kaba kuvvete dayalı ve keyfiliği esas alan kanunlar olsa ne olur, olmasa ne olur? Zaten hukukun üstünlüğüne dayanmayan keyfi kanunlar, hâkim kılınmaya çalışılsa bile ömrü uzun olmaz.

Evet, ilke ve inkılaplar adına zamanında çıkarılan kanunlar bu gün niçin tatbik edilmiyor? Fıtrata aykırı ve keyfiliğe dayandığı için değil mi? Meselâ; ilkeler denilen ve Halk Partisinin altı oku olan prensiplere bir bakın! Bunların kaç tanesi bu gün ayaktadır? Devletçilik mi? Lâiklik mi? Silah zoruyla ayakta tutulmaya çalışılan şeylere ayakta duruyor denilemez.

Demokratik hak ve hürriyetlerden mahrum bir cumhuriyetçilik ilkesi ise, adı cumhuriyet, mânâsı mutlak bir istibdattan başka bir şey değildir. Cumhuriyet idaresini cumhuriyet yapan şey, demokrasinin sağladığı haklara dayalı hukuk devleti ve kanun hâkimiyeti mantığıdır. 1950 öncesinde bu mantık tamamen ortadan kaldırılmıştır. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0