Zübeyir Ağabey “Risale-i Nur Talebelerinin en gerisi ve en âmisi olan ben”diye kendisini tarif ediyor. En önde ve örnek bir kişiliğe sahipken, kendini en geride  gören bu anlayış, hizmet elemanlarının pusulası olacak bir mahiyettedir.

İman ve Kur’an hizmeti esnasında güveni sarsan ve dinamitleyen, fakat başka şekillerde kendini gösteren önemli faktörlerin başında gelenler rekabet, kıskançlık ve haset duygusudur. Nur Talebelerinde hiç olmaması gereken haset ise, bütünüyle bir azaptır. Çünkü haset, evvela haset edeni ezer, mahveder ve içini yakar. Haset edilene zararı ya azdır veya hiç yoktur.

Bediüzzanan’ın dediği gibi “Uhrevî meziyetlerde zaten haset olamaz. Eğer bunda dahi haset yapılsa ya kendisi riyakârdır, âhiret malını dünyada mahvetmek ister veyahut haset ettiği şahısları riyakâr zanneder, haksızlık eder, zulmeder.”

Risale-i Nur Külliyatında var olan daha bir çok düsturlara hakkıyla riayet edilmeli ki, tam ihlâsa muvaffak olunabilsin. Hem de mahdut insanların omuzlarında gözüken kudsî iman ve Kur’an hizmetinin altına daha kuvvetli omuzların girmesi temin edilerek, cihan vüs’atindeki iman dâvâsının şanına lâyık inbisat ve inkişaf gerçekleştirilebilsin. Küçücük bir toz saati çalıştırmadığı ve incecik bir kirpik gözü rahatsız ettiği gibi, basit düşünce ve hisler hizmeti yavaşlatır. Sonra da “Neden böyle oluyor?”diye şikâyetler başlar. Cenab-ı Hak, şu hizmete lâyık ihlâs ve gayreti hepimize nasip etsin, âmin.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)