(Dünden devam)

10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinden beş sene sonra, 03 kasım 1953 senesinde yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, önceki beyannameye göre daha etkin ve bağlayıcı özelliğe sahip ve imzalayan devletlere bir takım zorunluluklar yüklemektedir.

Bu sözleşmenin en önemli özelliği, ihtiva ettiği hakların korunması maksadıyla denetim mekanizmaları kurmasıdır. Bunlar da: 1-) Avrupa İnsan Hakları Komisyonu. 2-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. 3-) Bakanlar Komitesi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 10 Mart 1954 yılında kabul edilen bir kanunla bu sözleşmeye imza atmakla, insan haklarına riayet edeceğini ve aksi halinde hukuki bedellerini ödeyeceğini taahhüt etmektedir. 01 Ağustos 1975 tarihinde imzalanan ve otuz beş devletin katıldığı Helsinki Sonuç Belgesi ve Paris’de tekâmül ettirilen Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Konferansının taraf devletlerinden biri de Türkiye’dir.

Batılı toplumlarda gelişen ve iki yüz yıllık mazisi olan insan hakları meselesi, aslında 1400 yıl önce son semavi din olan İslâm’da ve onun kaynağı olan Kur’an ve Sünnette en geniş anlamıyla ifadesini bulmuştur. Özellikle, Veda Hutbesindeki kul hakları meselesi, sanki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ilham kaynağı gibidir.

Veda Hutbesinde ilk önce kan dâvâları kaldırılmış, “Haksız yere kimsenin kanı, kimseye helâl değildir.” denilmek suretiyle, insanların yaşama hakkı güvenceye alınmıştır. Bilhassa Kur’an-ı Kerim’de “Haksız yere masum bir insanın öldürülmesi, Allah katında bütün insanlığı öldürmek gibidir.” hükmüyle, bir insanın yaşama hakkı, bütün insanların yaşama hakkıyla eş değer görülmüştür.

Bu itibarla, hangi gerekçeyle olursa olsun haksız yere bir insanın öldürülmesi, hem İslâm dinine, hem de imzaladığımız bütün insan hakları sözleşmelerine ters düşen dehşetli bir cinayettir. Bu çok önemli bir meseledir.

Ayrıca, 06 Şubat 2023 tarihinde Kahraman Maraş ili Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde gerçekleşen iki ayrı depremde, etkilen on vilayette yıkılan binaların enkazından bir kişinin dahi canlı olarak çıkarılması için yapılan çalışmaların, her insanın yaşama hakkına verilen değerin ve en önemli bir hakikatin belgesidir. Bu hayat kurtarma çalışmasında emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyor ve hepsinden Allah razı olsun diyoruz. Bu münasebetle depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0