İnsanlık tarihinin sosyolojik olarak geçirdiği beş devresinden sonuncusu olan “Malikiyet ve serbestiyet” dönemine geldiğimiz ve içinde bulunduğumuz yakın çağda, insan hak ve hürriyetleri bir hayli gelişme kaydetti.

1776 Amerikan İstiklâl Beyannamesi, 1789 Fransız Büyük İhtilâli ve anayasası, ikinci dünya savaşı ve sonrasındaki gelişmeler, özellikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi Birleşmiş Milletlerin ilan ettiği hak ve hürriyetler, insanlık adına en göze çarpan değerler manzumesidir.

Bahsi geçen süreç içinde, insanların temel hak ve hürriyetleri ülke sınırlarını da aşarak, milletler arası bir problem ve dâvâ olarak ortaya çıkmış ve bunda da sivil ve geniş bir dünya kamuoyu büyük ölçüde rol oynamıştır. Bu fikrin böylesine bir boyut kazanmasında, o tarihteki Amerika devlet başkanı Roosevelt’in büyük katkısı inkâr edilemez.

Roosevelt, ikinci dünya savaşı devam ederken, kongreye sunduğu 06.01.1941 tarihli mesajında “Fikir ve ifade hürriyeti, vicdan ve din hürriyeti. yoksulluktan kurtulma hürriyeti ve korkudan kurtulma hürriyetinin” bütün dünyada gerçekleşeceği ve bu dört temel üzerine kurulu bir dünya düzeninin doğacağı günün özleyişle beklendiğini ifade etmiştir.

1941 Atlantik Şartı, 1942 Birleşmiş Milletler Demeci, 1944 yılında Filâdelfiya’da toplanan Milletler Arası çalışma Konferansı Demeci, 26 Haziran 1945 tarihinde San Fransisko’da imzalanan Birleşmiş Milletler Andlaşması merhalelerinden sonra, nihayet 10 Aralık 1948 yılında yapılan toplantıda sekiz çekimser oya karşılık, kırk sekiz oyla Birleşmiş Milletler “İnsan hakları Evrensel beyannamesini” tarihi bir belge olarak kabul etti.

Otuz maddeden meydana gelen bu beyannamede belirtilen hak ve hürriyetlerin, çağdaş ve modern anayasalarda bildirilen hak ve hürriyetleri içine aldığı görülür. En başta, her insanın insanca yaşama hakkı olmak üzere, kişi güvenliği, işkence yasağı, keyfi tutuklamanın önlenmesi, kanun önünde eşitlik, özel hayatın korunması, konut dokunulmazlığı, din, vicdan, düşünce, kanaat hürriyetleri, toplanma ve dernek kurma hürriyetleri; ülke yönetimine doğrudan veya temsilciler aracılığı ile katılma hakkı gibi kişisel hakların yanı sıra; sosyal güvenlik hakkı, çalışma ve işsizlikten kurtulma hakkı, sendika hürriyeti, ücretli tatil ve dinlenme hakkı, sağlık hakkı, öğrenim ve eğitim görme hakkı gibi daha bir çok hak ve hürriyetlerin garanti ve koruma altına alınması bu beyannamenin en açık ve net özelliklerindendir. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0