İman ve İbadet

HAZRET-İ İBRAHİM (AS) VE TEBLİĞ VAZİFESİ

Kâinat, onun yüzü suyu hürmetine yaratılan Sevgili Peygamberimizin (asm) lâkabı Allah katında “Habibullah”yani Allah’ın en sevgili kulu olduğu gibi, onun atası olan Hazret-i İbrahim’in (as) lâkabı da “Halilullah”yani Allah’ın en yakın dostu idi. Hazret-i İshak (as) ile Hazret-i ismail’in (as) babaları olan Hazret-i İbrahim’e (as), Cenab-ı Hak yirmi sahifelik bir kitap indirmiştir.

Sâre validemizden doğan Hazret-i İshak (as) ve onun oğlu Hazret-i Yakup (as) neslinden, İsrailoğulları içinden gelen peygamberler silsilesi olduğu gibi, Hacer validemizden doğan Hazret-i İsmail (as) nesli de, nihayette son peygamber Hazret-i Muhammed’i (asm) netice vermiştir.

Zamanın kralı olan Nemrut tarafından ateşe atılan ve mucize eseri olarak ateş onu yakmayan Hazret-i İbrahim’e (as), en dehşetli bir zamanda bile Allah’tan başkasının dostluğunu kabul etmediğinden ve sadece Allah’tan yardım beklediğinden, kendisine Halilullah denilmiştir. Bu hadiseden sonra önce Mısır’a, sonra Kenan iline giden ve oğlu İsmail(as) ile birlikte Kâbe-i Muazzama’yı inşa eden Hazret-i İbrahim’in kabri Kudüs’tedir.

Kur’an-ı Kerim’de “Hanifen Müslimen”tabiriyle vasıflandırılan ve “Bir olan Allah’a iman eden halis bir Müslümandı.”şeklinde övülen Hazret-i İbrahim (as), misafiri çok seven ve misafirsiz sofraya oturmaktan rahatsız olan çok cömert bir peygamberdi. Bununla alâkalı olarak anlatılan bir hadise vardır: Bir gün üç tane ateşe tapan Mecusi kendine misafir olur. Yemek yendikten sonra bu üç adam, kendilerinden ne isterse yapacaklarını söylerler. Hazret-i İbrahim (as) de, bir defa âlemlerin Rabbi olan Allah’a secde etmelerini ister. Aralarında istişare eden bu üç kişi, ihtiyar zatın hatırı kırılmasın diye secde etmeyi kabul ederler. Onlar secde halinde iken Hazret-i İbrahim (as) Allah’a yalvarır ve “Allah’ım! Ben onları secdeye yatırdım. Sen de onlara hidayet ver!”diye dua eder. Secdeden kalkan Mecusiler, Hazret-i İbrahim’in (as) dinine girerler.

Kendi vazifesinin sadece tebliğ olduğunu bilen ve hidayet vermenin Allah’ın vazifesi olduğunu idrak eden Hazret-i İbrahim’in (as) bu tavrı, İslâm dinine hizmeti esas alan şuurlu Müslümanlara en ibret alacakları bir örnektir.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap