Vücudumuzun her bir organı harika özellikler taşıdığı gibi, pankreas da özel tasarlanmış bir sanat harikasıdır.
Uzunca bir yaprağı andıran ve salgıladığı sıvıları iki kanalla on iki parmak bağırsağına akıtan pankreas, sindirim sistemindeki en fonksiyonel organlarımızdan birisidir. Pankreas sıvısı, karbonhidratlı besinleri hem yağları hem de proteinleri sindirici enzimleri içinde bulundurur. Tıp ilminin tespitlerine göre, pankreas sıvısındaki çeşitli isimlerdeki enzimler proteinlerin, bir kısmı karbonhidratlı maddelerin, diğer kısmı da yağ ve yağ asitlerinin sindirilmesini sağlar. Aynı zamanda salgıladığı bol miktardaki bazik karakterli sıvı, mideden gelen hidroklarik asit ile birleşerek onu nötürleştirir. Bu suretle sindirim kanalının tahrip olmasını engellemiş olur. On iki parmak bağırsağının içine yerleştirilen brunner bezlerinin salgıladıkları bol miktardaki mukus sıvısı da, mide asitlerinin yapacağı tahribe mani olmada, pankreasla birlikte iş birliği içinde olur. Şu muhteşem sanat ve yardımlaşmayı gören insan, nasıl bu sanat ve yardımlaşma karşısında hayranlık duymasın ki?
Başka bir ilginç nokta, Allah’ın Hafiz isminin pankreasdaki tecellisidir. Zira Pankreasın ürettiği ve proteinleri sindiren enzimler içinde birisi de tripsin enzimidir. Tripsin o kadar güçlü bir enzimdir ki, onu üreten pankreası bile sindirebilir. Ancak, Hafiz ismiyle pankreası ve on iki parmak bağırsağını koruyan Yüce Yaratıcı, üretildiği esnada ve on iki parmak bağırsağına ulaşıncaya kadar onu tripsinojen olarak tutar. Oraya vardıktan sonra, yine pankreasın ürettiği baz karakterli sıvı ile tripsine dönüştürülür. Aktif hale o zaman gelen tripsin denilen bu kuvvetli enzim, proteinli besinleri sindirmeye başlar. Pankreasın biraz tembel çalışması, on iki parmak ülserinin meydana gelmesine sebep olur. Pankreas kanserinin oluşması ise, sonu kısa zamanda ölümle biter. Aynı zamanda insilün de salgılayan pankreas, bu vazifesini yapamaz hale geldiğinde, diyabet denilen şeker hastalığına sebep olur.
Kısaca anlatılan bu olaylar zincirinden, üretilen sıvı ve enzimlerden bizim hiç haberimiz olmaz. Bizim dışımızda ve bizim irademizin üstünde bir Yüce Kudret bizde tasarruf ediyor ve vücudumuzu idare ediyor olduğu anlaşılmaz mı? Bu harika sanat ve işler, kendi kendine olabilir mi? Tabiat ve tesadüf bu işlere karışabilir mi? Elbette karışamaz ve her sanat gibi pankreas da, Sanatkârının varlık ve birliğine işaret ediyor.
www.asyanur.info