Tefekkür

GÜNEŞ SİSTEMİNDEKİ HARİKA DENGE- 1

“Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.” hadis-i şerifi çerçevesinde tefekkürî yazılar da yazmaya devam ediyoruz. Cenab-ı Hak da “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina edip süsledik?” (Kaf Suresi: 6) ferman etmekle, kudret ve azametinin en büyük delillerinden olan gökler âlemine ibret nazarıyla bakmamızı istemektedir.

Kâinatta var olduğu tahmin edilen yüz yirmi beş milyar galaksiden sadece birisi olan Samanyolu galaksisinin uzunluğu yüz bin ışık yılı, eni ise elli bin ışık yılı olarak hesaplanmıştır. Spiral bir galaksi olan Samanyolu içinde, bir santimetrekare bir yer işgal ettiği resimlerde görülen güneş sisteminin çapı da otuz ışık yılı olduğu kabul edilmektedir. galaksi içinde ise, dört yüz milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir.

Sonsuz bir kudretin sahibi olan Yüce Allah (c.c.), cin ve insanların imtihan edilmesine sahne olması için, uçsuz bucaksız kâinat içinde güneş sistemini, sistem içinde de dünyamızı seçmiştir. Bildiğimiz türden hayat yalnızca dünyamızda vardır. Allah, dünya dışındaki bütün âlemleri melekler ve ruhaniler denilen canlı, akıllı ve şuurlu varlıklarla şenlendirmiş, yıldızları onlar için seyyar saraylar yapmıştır. Onlar dahi, insanlar gibi kâinat sarayının seyircileri ve bu kâinat kitabının mütalâacılarıdır.

Güneşin kütlesi, sistemin toplam kütlesinin yüzde doksan dokuzunu teşkil eder. Geri kalan bütün gezegenler ve uyduları kütlenin yüzde biridir. Güneş, kendi ekseni etrafında saatte yetmiş bin kilometre hızla döner. Dünya günüyle bir dönüşünü yirmi beş günde tamamlar. Bu dehşetli süper dönüşten meydana gelen hareketten hararet, hararetten kuvvet, kuvvetten de cazibe denilen muazzam bir çekim gücü ortaya çıkar.

İşte, bu çekim gücü kanunudur ki; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jübiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton olarak sıralanan gezegenleri ve uydularını tutar ve onların uzaya fırlayıp kaçmalarını önler. Gezegenlerin, belli matematiksel hesaplara göre, baş döndürücü hızlarla yörüngelerinde dönmelerinden meydana gelen merkez kaç kuvvetleri, onların güneş tarafından kendine çekmesini engeller. Yüce Yaratıcı, çok ince hesaplarla mükemmel bir denge kurmuş.

Bu mânâyı Bediüzzaman Hazretleri şöyle tasvir eder: “Güneş, nuranî bir ağaçtır; seyyareler onun müteharrik meyveleri. Ağaçların hilâfına olarak güneş silkinir, tâ o meyveler düşmesin. Eğer silkinmezse, düşüp dağılacaklar.” (Sözler s. 636) (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)

Reklam

Yorum Yap