GÜNEŞ DE EN BÜYÜK DELİLLERDENDİR
Tefekkür

GÜNEŞ DE EN BÜYÜK DELİLLERDENDİR

Reklam

Şiddet-i zuhurundan ve sonsuz büyüklüğünden gizlenmiş ve baş gözümüzle görülmesi imkânsız hâle gelmiş olan Cenab-ı hak, akıl ve basiret gözümüzle kendisini görmemiz, bilmemiz, tanımamız ve iman etmemiz için yarattığı varlıkları delil olarak gözlerimizin önüne sermektedir.

“Güneş de onlar için bir delildir ki, kendisine tayin edilmiş bir yöne doğru akıp gider. Bu, kudreti her şeye galip olan ve ilmi her şeyi kuşatan Allah’ın takdiridir.” (Yasin Suresi:38) Her sabah dağların ufkundan altın bir tepsi gibi doğan ve yine dağların veya denizlerin ufkundan batıp kaybolup giden güneşten, Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’inde çokça bahseder. Onu, kendi varlık ve birliğine delil olarak gösterir. Güneşi ve ayı insanın emrinde hizmetkâr kıldığını söyler. Allah’ın bize ihsan ettiği nimetleri saymaya kalksak, saymakla bitiremeyeceğimizi ferman eder. Sonra da neden sayısız nimetlere karşı şükretmediğimizi sorarak, aklımızı ve vicdanımızı hesaba çeker. Şükretmemeyi büyük bir nankörlük ve âhiretteki neticesinin acıklı bir azap olduğunu haber verir.

“Görmediniz mi: Allah yedi göğü birbiriyle ahenk içinde yaratmıştır. Ayı orada bir nur yapmış, güneşi de bir kandil olarak asmıştır.” (Rahman Suresi:5) Güneşi bazen bir kandile, bazen dönen bir lâmbaya benzeten Allah (c.c.), ibret ve tefekkür nazarıyla ona bakmamızı ve ders almamızı istemektedir. Bu meseleye öyle önem vermektedir ki, onun üzerine yemin etmekte ve bir sureye isim olarak vermektedir. Kur’an-ı Kerim’in 91. suresinin adı “Şems Suresi”dir. Şems, güneş demektir. “Yemin olsun güneşe ve aydınlığına.” (Rahman Suresi:26-27)

Bediüzzaman “Dünyadan bir milyon defadan daha büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşayan ve bir misafirhane-i Rahmaniyede bir lâmba ve soba olan güneşimizin yanmasının devamı için, her gün dünyanın denizleri kadar gaz yağı, dağları kadar kömür veya bin arz kadar odun yığınları lâzımdır ki, sönmesin. Ve onu ve onun gibi ulvî yıldızları gaz yağsız, odunsuz ve kömürsüz yandıran ve söndürmeyen; ve beraber ve çabuk gezdiren ve birbirine çarptırmayan bir nihayetsiz kudreti ve saltanatı, ışık parmaklarıyla gösteren..” güneşi iman gözüyle bakarak Allah’ı tanımak ve iman etmek lâzım geldiğini söyler. Allah, bize ve milletimize böyle bir bakış açısıyla Allah’ı tanımayı, iman ve ibadetle karşılık vermeyi nasip etsin, âmin.

asyanur.info

Reklam

Yorum Yap