Allah’ın yarattığı varlıklar içinde en şereflisi, en kabiliyetlisi ve cihazat cihetiyle en zengini olan insan, sadece akıl, mantık, muhakeme gibi duygularla değil, kalp ve ona bağlı binlerle hislerle de donatılmıştır. Akıl tatmin olmak istediği gibi, kalp de feyizlerle lezzet almak ister.
Kur’an’i bir metot üzerine irşat hizmeti gören Risale-i Nur Külliyatı, hem akla hitap ederek onu tatmin eder, hem kalbe feyiz hali vererek okuyanları doyurur. Onun için, Nur Risalelerinin her gün okunması, istisnasız herkese ekmek gibi, hava gibi, su gibi, ilaç gibi muhtaç olunan hakikatler manzumesidir. Ancak, bu okumalar zikir için değil, hayata tatbik için olmalıdır.
Evrad ve ezkâr denilen hakikatlerin en büyüğü elbette Kur’an-ı Kerimdir. Allah’ı anmak ve her an Onunla olduğumuzu hatırda tutmanın en güzel yolu Kur’an okumaktır. “İnsanların ibadette en ileri olanları, çok Kur’an okuyanlardır.” mealindeki hadis- i şerifler, bizleri Kur’an okumaya teşvik eder.
Asr-ı Saadette, Hazret-i Osman (r.a.) ile başlayan Kur’an diliyle yapılan dua ve münacatlar, duaların en parlağı ve bir cihette en büyüğüdür. İslâm tarihinde büyük zatlar, Kur’an-ı Kerim’den kendi meşreplerine uygun olan ayetlerle evrad yapmışlar ve ümmete hediye etmişlerdir.
Âhirzamanda, büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Hazretleri de, Risale-i Nur’a kaynaklık yapan binden fazla ayeti bir araya getirerek, mübarek gün ve gecelerde okunmak üzere “Hizb-ül Ekber-i Kur’an” adıyla çok kıymetli ve çok sevaplı bir evrad ve ezkârı bizlere yadigâr bırakmıştır. Bunun yanında “Hizb-ül Hakaik-ı Nuriye” adında bir evrad ve ezkâr ve dua kitabını da, en parlak bir dua kaynağı olarak hediye etmiştir. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)