EN BÜYÜK VARLIKLAR İTAAT HÂLİNDE
Tefekkür

EN BÜYÜK VARLIKLAR İTAAT HÂLİNDE

Atomlar âleminden yıldızlar âlemine kadar herşey, Yüce Kudrete itaat içinde ve boyun eğmiş vaziyettedirler.

Yasin Suresi 38. ayette “Güneş de takdir edilen bir yöne doğru akıp gider..”diye haber verilir. Güneş sistemiyle birlikte, Samanyolu Galaksisinin etrafında 225 milyon yılda bir dönüş yapar. Samanyolu, uzunluğu yüz bin, eni elli bin ışık yılı uzaklığı olan spiral bir galaksidir. O da bir yörünge üzerinde hareket hâlindedir. Kendi merkezinin etrafında da yaklaşık 400 milyar yıldızı döner. Bu esnada en küçük bir sapma veya karışıklık söz konusu olmaz.

Güneş sisteminde, ilim adamları yedi gezegenin olduğunu yazıp çizdiği zamanlarda, Bediüzzaman Hazretleri 1930 yıllarında yazdığı eserlerinde, on iki gezegen yıldız olduğunu ifade eder. Bunu da, Hazret-i Yusuf’un (as) babasına, rüyasında güneş, ay ve on bir yıldızın kendisine secde ettiğini söylemesinden çıkardığı söylenir. Güneş ve ay, anne ve babasına, on bir yıldız da kardeşlerine işaret eder. Son yıllarda onuncu gezegenin bulunduğu, iki gezegenin daha olması lâzım geldiğini, matematiksel hesaplara dayanılarak söylendiğini duyuyoruz.

Güneş sistemine bağlı gezegen yıldızlar içinde, canlıların yaşamasına elverişli tek gezegen, bu güzel dünyamızdır. Bitkiler, hayvanlar ve insanların yaşamasına uygun bir tarzda yaratılmıştır. Kendi etrafında saatte 1600 km, güneş etrafında saatte 108000 km. hızla döndürülmektedir. Böylece, gece ve gündüz ile mevsimlerin meydana gelmesi sağlanmıştır. Dünyanın tek uydusu olan ay, çok ince hesaplarla dünyaya bağlanmıştır. “Biz kamere  de menziller tayin ettik. Öyle olur ki, eski hurma dalını andırır..”ayeti, bu harikuladeliği nazara verir. Güneş bir lüks lâmbası gibi gündüz vazife görürken, ay da geceleri bir kandil gibi yolumuzu aydınlatır. Hem de günleri tayin ettiği için takvimcilik yapar. Bunların hepsi bir plân, ilim, irade ve kudretle gerçekleşebilir. Tabiat ve tesadüf gibi şeyler ve şuursuz sebepler bu işlere karışamaz.

Ay, dünyamıza yaklaşık 384 bin kilometre mesafededir. Güneşin mesafesi, ayın mesafesinden dört yüz kat daha uzaktadır. Bu yüzden, ay ve güneşin dünyadan görünüş büyüklüğü aynıdır. Dünya, güneş ve ayın vazifelerinde ise, en küçük bir sapma ve gecikme söz konusu değildir. Bu kadar büyük cisimler, Yaratıcılarına karşı son derece itaat hâlindedir ve vazifelerinde ihmal yoktur.

Yaratılmış varlıkların en üstünü, en şereflisi ve her şeyin kendisine hizmet ettirildiği insan, yaratılış gayesi olan iman ve ibadetten uzak bir hayat yaşarsa, bahsi geçen cansız ve şuursuz varlıklardan daha cansız ve şuursuz olmaz mı? Ve bu vaziyet, dehşetli bir azap ve cezayı gerektirmez mi?

asyanur.info

Reklam

Yorum Yap