Ankara Esenboğa hava alanından dört arkadaş ile yola çıktıktan elli dakika sonra, Malatya hava alanına ulaştık. Bizi bekleyen Nurullah ve Ebubekir beylerle buluşup ikindi namazını kıldıktan sonra, Elbistan istikametine hareket ettik. Yüz yirmi kilometrelik inişli çıkışlı dağ yollarını aşarak, nihayet akşam ezanında Elbistan’a vâsıl olduk. Bu güzel ilçemizi ilk defa görüyordum. Şimdiye kadar nedense buraya gelmek nasip olmamıştı.

Cuma günü akşamıydı. Hizmet merkezinin geniş salonu tamamen doluydu. Lise ve üniversite gençliğinin yüksek bir oranda ve katılanların ekserisinin eğitimci olması dikkat çekiyordu. Saatler süren ders ve sohbet faslından sonra istirahate çekildik. Ertesi günü ilk gittiğimiz yer, büyük nehirlerden biri olan Ceyhan Nehrinin kaynadığı Pınarbaşı denilen yerdi. Gördüğüm manzara gerçekten ibret vericiydi. Böylesine çok büyük bir nimetin bulunduğu mekâna, Elbistan belediyesinin daha fazla emek vermesi lâzım gelir diye düşündüm.

Sonra şehir merkezine geldik. Yüz bini aşan nüfusuyla Elbistan ilçesinde büyük şehir havası hâkimdi. Trafik oldukça canlı ve yollar hareket halindeki insanlarla doluydu. Başta şeker pancarı ve buğday üretimiyle ziraatı ve yoğun ticari faaliyetleriyle Elbistan göz dolduruyordu. Türkiye’nin dördüncü büyük ovasına sahipti. Otuz kilometre mesafede Afşin termik santralı vardı. Ülkemizin en büyük elektrik üretimlerinden birisi burada yapılıyordu. Yeni santral filtreli iken, eski santral hâlâ filtresiz ve etrafa kül savuruyor, insanların ve tabiatın sağlığını bozuyordu. Halbuki, çok pahalı olduğu söylenen filtrenin masrafını, üç buçuk sente mal edilip, sekiz buçuk sente satılan elektriğin bir kaç ayda telâfi etmesi mümkündü.

Bahsi geçen bilgileri, ziyaret ettiğimiz Elbistan’ın Sesi gazetesinin sahibi ve yarım asırdan beri hizmetini sürdüren fakat bir delikanlı enerjisini ve heyecanını yaşayan Mehmet Göçer amcadan öğrendim. “Un Sandığı ” adını verdiği ve iki ciltten meydana gelen kitaplarıyla, topluma her cihetle hizmet veren bu büyüğümüz, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin Elbistan’a haksızlık yaptığını söylüyordu. Malatya ‘ya yüz yirmi, K. Maraş’a yüz altmış beş kilometre uzakta olan Elbistan, dağlar arasında büyük bir ovaya kurulmuş. Afşin, Göksun, Ekinözü ve Nurhak gibi ilçelerin kendisine bağlanmasıyla il olmayı çoktan hak etmiş büyük bir şehir. Hatta, uygun bir yere hava alanı inşa edilse, çok daha kısa zamanda gelişip büyümesi mümkün olacak. Her halde ülkeyi yönetenler bu durumu mutlaka dikkate alacaklardır diye düşünüyorum. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 1