Makaleler

DECCAL MESELESİ NEDİR?- 1

Bütün semâvî dinlerde adı geçen ve insanların, onun şerrinden sakınılması istenilen deccalın lügat anlamı: “Kıyamet kopmadan önce gelen, hak ile bâtılı birbirine karıştırarak İslâm dinini ortadan kaldırmaya çalışan ve bütün dinlere savaş açan, çok yalancı, aldatıcı ve hilekâr kimse demektir.”

Âhirzamanda gelerek, maddi ve manevi çok büyük tahribat ve yıkımlara sebep olan deccal fitnesine karşı ümmetini ikaz eden Sevgili Peygamberimiz (asm), bu hususta nice hadislerle ihbarda bulunmuştur. Fakat, rivayet edilen hadisler müteşabihat ve mecaz nev’inden olduğundan, hakiki anlamları pek anlaşılamamış ve aklın almayacağı birer şekil almıştır.

İşte, kıyamet alâmetlerinden olan bu tür hadisleri, ilimde kuvvet ve derinliği bulunan büyük âlimler, hakiki tevil ve yorumlarını yapmışlardır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de çağımızda onlardan biri ve en birincisidir.

Meselâ; 5. Şua adındaki eserinde zikrettiği hadislerden birisini şöyle yorumlar. “Rivayetler deccalın fitnesi İslâmlarda olacağını gösterir ki, bütün ümmet istiaze etmiş (Allah’a sığınmış). Bunun bir tevili şudur ki: İslâmların deccalı ayrıdır. Hatta bir kısım ehl-i tahkik İmam-ı Ali’nin (r.a.) dediği gibi demişler ki: Onların deccalı Süfyandır. İslâmlar içinde çıkacak, aldatmakla iş görecek. Kâfirlerin büyük deccalı ayrıdır. Yoksa, büyük deccalın cebr ve ceburut- u mutlakına karşı itaat etmeyen şehit olur ve istemeyerek itaat eden kâfir olmaz, belki günahkâr da olmaz.” (Şualar s. 504)

Diğer bir rivayette var ki: “Süfyan büyük bir âlim olacak, ilim ile dalâlete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi olacaklar.” Bunun bir tevili budur ki: “Başka padişahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanat olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasi ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok âlimlerin aklını teshir eder, etrafında fetvacı yapar. Ve çok muallimleri kendine taraftar eder ve din derslerinden tecerrüt eden maarifi rehber edip, tamimine çalışır.” demektir. (Şualar s. 504)

Başka bir rivayette var ki: “Âhirzamanda, Allah Allah diyecek kalmaz.” Bunun bir tevili şu olmak gerektir ki: “Allah Allah Allah deyip  zikreden tekkeler, zikirhaneler, medreseler kapanacak ve ezan ve kamet gibi şeâirde İsmullah (Allah’ın adı) yerine Türkçe ezan ve kamet okunacak.” demektir. Yoksa, “Umum insanlar küfr-ü mutlaka (mutlak inkârcılığa) düşecekler.” demek değildir. Çünkü, Allah’ı inkâr etmek, kâinatı inkâr etmek gibi akıldan uzaktır. Umum değil, belki ekser insanlarda dahi vukuunu akıl kabul etmez. Kâfirler Allah’ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfatlarında hata ediyorlar.” “Diğer bir tevili şudur ki: Kıyamet kopmasının dehşetini görmemek için, müminlerin ruhları bir parça evvel kabzedilir, kıyamet kâfirlerin başlarına patlar.” (Şualar s. 503)  (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)

Reklam

Yorum Yap