Yüce yaratıcı insan bedeninde hiç bir organı boşu boşuna yaratmamıştır. Her birisinin birden çok fazla görevleri vardır. Dalak da onlardan biridir.

Göğüs boşluğunda, diyaframın altında ve midenin üstünde olan dalak, 12 cm. uzunluğunda ve 5 cm. eninde olan mor renkli süngerimsi bir organdır. Dalak adeta bir kan deposudur. Dışı sert kaslarla çevrilidir. Al ve akyuvar imalatında kemik iliklerine yardımcı olur. Vücutta çalışıp yorulan ve ihtiyarlayan alyuvarları parçalayarak içindeki demiri açığa çıkarır ve yeni alyuvar yapımında kullanır. Kan dolaşımı esnasında kendine gelen yabancı mikropları imha eder. Çeşitli sebeplerle dalak tam vazife göremediği zamanda, antikor üretimini lenf bezleri daha fazla çalışarak eksikliği tamamlar. Herhangi bir sebeple vücutta kan dengesi azaldığında, dalak devreye girer ve kuvvetli kasları kasılarak vücuda kan sevk eder. Bunlar bilinebilen vazifeleridir. Dalak olmadan da hayat devam eder fakat onun yokluğu bir şekilde başka tarzlarda kendini hissettirir.  Birbiriyle tam bir yardımlaşma içinde çalışan bu organların aklı yok, şuuru yok ama çok hassas dengeler içinde vazife görmekteler. Kendi kendilerine bu işleri yapamayacaklarına göre, demek onları çalıştıran, bizim üzerimizde iş gören Yüce Kudret hem onları yaratıyor hem bilfiil çalıştırıyor olduğu anlaşılır. Yüce Yaratıcı insanı otomatik bir saat gibi kurup kendi haline bırakmamış, tam tersine O her an hem kâinatı hem de insanları aynı anda idare ve tasarruf etmektedir. Allah inancımız böyle olmalıdır. Ne olduğu tam olarak bilinemeyen bir Allah inancı, sahibinde bir çok arızaların meydana gelmesine sebep olur. Allah her birimize mükemmel bir iman nasip etsin, inşaallah.

www.asyanur.info

Views: 0