Lügat karşılığı “yavaşça yürümek, nüfuz etmek ve sirayet etmek” anlamlarına gelen “deb veya debib” kökünden sıfat olan dâbbe “yeryüzünde yürüyen her türlü canlı” mânâsındadır. Kur’an-ı Kerim’in on dört ayetinde tekil veya çoğul olarak kullanılmıştır.
Sebe Suresinin on dördüncü ayetinde geçen dâbbet’ül arz, Hazret-i Süleyman’ın asasını yiyen “ağaç kurdu” anlamındadır. Bu ayet “Eceli gelip de Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimizde, asâsını kemirmekte olan bir ağaç kurdu onun ölümünü onlara fark ettirdi. Süleyman yere düşünce cinler anladılar ki, eğer kendileri gaybı bilselerdi o meşakkatli işe devam edip durmazlardı.” diye haber vermektedir.
Dâbbetü’l arz meselesinde Kur’an-ı Kerim teferruatlı bilgi vermediği gibi, hadis-i şeriflerde de sağlam ve yeterli açıklama bulunmamaktadır. Eski semâvi dinlerde bahsi geçen fakat İsrail bilgilerinden gelen akıl ve hikmet dışı tasvirler ve yorumlar, fazla bir anlam ifade etmemektedir.
Kıyamet alâmetlerinden sayılan dâbbetü’l arzın, vakti geldiğinde çıkacağına müminler olarak inanmak farzdır. Çünkü, hakkında ayetler vardır. Bu konuya kaynaklık yapan ayet ise, Neml Suresinin 82. ayetidir. Mealen: “Söz verdiğimiz gün gelip çattığında, onlar için yerden bir canlı çıkarırız ki, kendilerine, insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.”
Telif ettiği harika tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde, İslâm tarihi boyunca ittifak edilen konuları tasdik, ihtilaflı meseleleri de tashih eden Bediüzzaman Hazretleri, dâbbetü’l arz meselesinde de akla ve hikmete uygun izahlarda bulunmuştur. Beşinci Şua adındaki eserinin 20 meselesindeki ilginç yorum şöyledir: “Nasıl ki kavm-i Firavuna ‘çekirge ve bit belâsı’ ve Kâbe tahribine çalışan Kavm-i Ebrehe ‘Ebâbil kuşları’ musallat olmuşlar. Öyle de; Süfyan’ın ve deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve ‘Ye’cüc ve Me’cüc’ün” anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle, arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zirüzeber edecek. Allahü a’lem o dâbbe bir nevidir. Çünkü, gayet büyük bir tek şahıs olsa, her yerde herkese yetişemez. Demek, dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak. Belki, ‘İlla dâbbetü’l arzı te’külü min saate’ ayetinin işaretiyle, o hayvan (canlı türü), dâbbetü’l arz denilen ağaç kurtlarıdır ki, insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Müminler iman bereketiyle ve sefahet ve su-i istimalattan tecennüpleriyle (kaçınmalarıyla) kurtulmasına işâreten, ayet, iman hususunda o hayvanı (canlıyı) konuşturmuş” (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0