CEHENNEM GERÇEĞİ
Ahiret

CEHENNEM GERÇEĞİ

Yarattığı varlıklar içerisinde en kabiliyetlisi ve en donanımlısı olarak var ettiği insanlara, iman ve itaat etmeleri halinde sayısız nimetlerle dolu cennetleri vaad eden Cenab-ı Hak, inkâr ve isyan etmeleri halinde de onları ebedi ve sonsuz cehennem azabı ile tehdit etmektedir.

Vahye dayalı bütün semavi dinlerde, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere Tevrat, Zebur ve İncil’de bahsi geçen hakikat haber verilmiştir. Mümin olan bütün insanlara cenneti vaad eden Allah (cc), elbette vaadinden dönmez. Çünkü vaadinden dönmek, söz verdiği şeyden caymak, hiç bir cihetle Allah’ın şanına yakışmaz. İnsanlar arasında bile çok kötü karşılanan bu sıfat, Cenab-ı Hakta bulunmaz. Cehennem ile vaidde bulunması ve kâfir, münafık ve isyankârları tehdit ettikten sonra vazgeçmesi düşünülemez. Çünkü vaid ettiği şeyden vazgeçmesi ya aczinden ya da affından ileri gelir. Acizlik ise hiçbir vecihle Allah’a yanaşamaz. Sonsuz kudreti buna müsaade etmez. Zira kâfir olan bir insan, sınırlı bir hayatta, inkârıyla sınırsız bir günah ve cinayet işlemiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin tespit ettiği gibi inkâr, bütün Esma-i İlâhiyenin tezyifini ve bütün kâinatın tahkirini netice verdiğinden, hadsiz bir cinayettir. Elbette, kâinatın hukukunu o kâfirden almak üzere Cenab-ı Hak o kâfiri ebedi cehenneme atar. Zaten, küfür üzerine ölen bir insanın ruh cevheri bozulduğundan, ebediyen yaşayacak olsaydı ebedi inkâr edecekti. Ebediyen ona ceza vermek, Allah’ın adaletine zıt değildir.

Bunula birlikte, ebediyen cehennemde kalacak olan kâfir ve münafıklar, dünyada yaptıkları bir takım iyiliklerinin karşılığı olarak, cehennemin ilk önceki azapları zamanla onlar için hafifleştirilir. Yine azap devam etmekle birlikte, ilk dehşeti alışkanlığa dönüşür. Bu kesin gerçeğe inanmak veya inanmamak neticeyi değiştirmez. İnanan tedbirini alır cennete gider, inanmayan da bu gerçeğe sırt döner ve cehenneme gider.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap