1981 yılında tanıdım onu. Beş yıldan beri devam ettirdiğimiz esnaf derslerine bir kardeşimiz getirmişti. Çok zarif ve halim selim bir fıtratı vardı. Aynı mahalde oturuyorduk. Kısa zamanda birbirimizi sevdik ve bu sevgi ve kardeşlik ruhu kırk iki sene sürdü.
Hüseyin Avni Yıldız Ağabey, aslında edebiyat fakültesi mezunu olmasına rağmen, baba mesleği olan kundura satan bir mağazası vardı. Anafartalar Çarşısındaki Asil Kundura Mağazası, onu tanıyan cemaat fertlerinin uğrak yeriydi. Her gittiğimizde mutlaka Risale-i Nur eserlerinden kısa dersler yapardık. Onun sayesinde nice esnaflarla tanışmış ve esnaf derslerine katmıştık. Kendi hemşehrisi ve Kayseri Develi ilçesinden olan Ahmet Genç Ağabey de onlardan biriydi.
Esnaf derslerimiz gittikçe genişliyordu. Bu iki ağabey sayesinde aramıza bir hayli esnaflar katılmıştı. Bir gün, bir ders sonrası Hüseyin Ağabey “Sami kardeş! Hacca yazıldım ve çıktı. Bu sene inşaallah hacca gideceğim. Benden istediğin özel bir şey var mı?” diye sordu. Tanışmamızın üzerinden altı sene geçmiş ve 1987 yılı itibariyle hacı olmaya karar vermişti. Bu soru karşısında ne diyeceğimi şaşırdım ve “Ağabey! Ne isteyeyim? Elbette hacca gidenden bol bol dua istenir. Ben de dua istiyorum. Fakat imkânın olursa hâtıra olarak bir cübbe getirebilirsin.” dedim. Hac dönüşünde baktım unutmamış ve kahverengi bir cübbe getirmişti. İşte o cübbeyi, kendisine sevap kazandırsın diye yirmi seneden fazla eskiyinceye kadar kullandım.
Hüseyin Yıldız Ağabeyle uzun yıllar boyunca hep birlikte hizmet ettik. Bir gün bana “Sami kardeş! Bizim birader Hüsamettin dairesini satmaya karar vermiş. İstersen o daireyi hizmete satın alıp Nur dershanesi olarak değerlendirebiliriz.” dedi. Daha önce satın aldığımız küçük bir dairemiz vardı fakat biraz kenarda kalıyordu. Bahsettiği daire kendi oturduğu dairenin girişinde ve yüz otuz metrekareydi. Kardeşlerle istişare ettik ve almaya karar verdik.
Kayın pederimi de alarak, Hüseyin Ağabeyle birlikte kardeşi Hüsamettin ile pazarlık ettik ve o zamanki parayla üç buçuk milyara satın aldık. Küçük dairemizi satarak bedelini ödedik ve artan parayla da her türlü tefrişatını tamamladık. Yeni Asya Vakfına da tapusunu vererek, Ankara’da bir ilki gerçekleştirdik. 1998 yılından bu yana da, Aydınlıkevler dershanesi olarak bilinen bu mekânda iman ve Kur’an hizmetlerimiz devam ediyor, elhamdülillah. Bu güzel hizmetlere Hüseyin Ağabey vesile olmuştu. Ona ne mutlu!
03 Mart 2023 Perşembe günü kalp rahatsızlığından dolayı hastahaneye yattığını duydum. Damadı İbrahim’den bilgi aldıktan sonra, Cumartesi günü kendisini aradım. Anjiyo olurum düşüncesiyle hastahaneye geldiğini fakat bay-pass yapılmaya karar verildiğini söyledi. 07 Mart Pazartesi akşamı tekrar bir kalp krizi geçiriyor, Salı günü sabah saat sekizde ameliyata alınıyor ve on saat boyunca bir kalp ameliyatı geçiriyor. Hemen hemen her gün kendisi hakkında bilgi alıyordum. On iki gün süren bir yoğun bakımdan sonra, 20 Mart 2023 Çarşamba günü damadı İbrahim “Başımız sağ olsun.” diye mesaj attı. Yetmiş altı senelik iman ve Kur’an hizmetiyle geçen bereketli bir ömür son bulmuştu. Ecel bir idi ve değişmezdi. Ecel geldiği zaman ne bir an ileri ve ne de bir an geri gitmezdi. Bir yıldız daha kaymıştı bu fâni dünyadan.
Hüseyin Avni Yıldız Ağabeyi, 21 Mart 2023 Perşembe günü Karşıyaka mezarlığından âhirete yolcu ederken, onu seven kalabalık bir kitle vardı. O da kabre gülerek gidenlerden oldu, inşaallah. Hazret-i Ali (r.a.) “İnsan dünyaya ağlayarak doğar fakat etrafındakiler güler. Öyle bir hayat yaşa ki, herkes ağlarken, sen kabre gülerek gir.” buyurmuş. İşte, Hüseyin Avni Ağabey onlardan biri olarak âhiret âlemine hicret etti. Allah, kabrini pür nur, mekânını cennet ve derecesini yüce eylesin, amin. Ruhuna binler Fatihalar…
(Not: Bütün gönül dostlarımın Ramazanlarını tebrik eder, İslâm âlemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederim.)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)