BEKLENEN TEFSİRLER
Hayat

BEKLENEN TEFSİRLER

Reklam

Bilenler biliyor ancak Risale-i Nur tefsirleri, asırlarca beklenen ve yolu gözlenen büyük bir zatın ve âhir zamanın son müceddidi olan Bediüzzaman’ın telif ettiği eserlerdi. İlhama dayalı ve Allah vergisi bir ilmin mahsulüydü. İradeyle ve istemekle elde edilebilecek bir netice değildi. Bu hediye-i Kur’an’iye, Cenab-ı Hakkın hikmeti gereği Bediüzzaman Hazretlerine nasip edilmişti.

Böyle bir eser bekleniyordu. İslâm dinini ve Sünnet-i Seniyeyi yeniden ihya etmek, tahrip edilen değerlerimizi tamir etmek için herkes bir şeyler yapmanın çabasındaydı. Merhum Mehmet Akif ” O nuru gönder İlâhi, asırlar oldu yeter /Bunaldı milletin âfâkı bir sabah ister.”diyerek bu beklentiye tercümanlık yapıyordu.

Bediüzzaman’ın tahsili üç ay sürmüştü. Ancak bu üç ay içerisinde, on beş senede okunabilecek seksen cilt kitabı okuyup ezberlemiş, bunun yanında hazır asrın fennî ve felsefî kitaplarını da okumuştu. Hatta mantık ve matematik üzerine kitaplar da telif etmişti. Orta Çağ bataklığına saplanmış bir medrese hocası değil, modern zamanların bir imamı olmuştu. İmam-ı Gazalî ve İmam-ı Rabbanî gibi bir imamdı.  Dinde tecdit ve yenileme vazifesini,  usulüne uygun bir şekilde hakkıyla gerçekleştirmişti. Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar uzun bir seyr-i süluk ile elde edilebilecek bir neticeye, kırk dakikada ulaştıracak bir yol ve metodu Kur’an’dan bulmuştu.

Bediüzzaman bir aksiyon ve icraat adamıydı. İlim ile icraatı birlikte yürütüyordu. Modern bir eğitimciydi. Son zamanlarda keşfedilen ve en etkili model olan sual- cevap tarzındaki bir eğitim ve öğretim metodunu, yüz yıl önce hayata geçirmişti. Eserlerinde daima sual-cevap usulünü takip ediyordu.

1.Cihan Savaşı öncesinde kaldığı Van vilâyetinde “Şu Akdamar Adasında on yıl kalsam ve orada elli adam yetiştirsem, onlarla manen dünyanın fethini gerçekleştiririm.”diyordu. Kaderin garip bir cilvesidir ki, çeşitli sebepler altında ve zulmen sürgün edildiği Barla Beldesi ve Isparta ‘da yetiştirdiği kırk elli talebesiyle, kudsî dâvâsının temellerini attı. Her türlü tehlikeye göğüs geren ve cihan sarsılsa dâvâsından vazgeçmeyen o kuvvetli iman fedailerinin sadâkat ve sebatı, bu gün dünyanın bütün kıt’a ve devletlerinde kök saldı. Nur Risaleleri yetmiş civarında dünya diline tercüme edildi. Milyonlarca insan tarafından okunur ve etrafa yayılır oldu. Bu, Allah’ın bir lütfudur ve ne kadar şükredilse yine de azdır.

asyanur.info

Reklam

Yorum Yap