Cumartesi günü en yoğun günlerden birini yaşadık. Öğle namazını müteakip, wels Yunus Emre camisinde bir konuşma yaptık. Sohbet sonunda çeşitli sorulara muhatap olup cevaplar verdik. Kısmen dertlerini dinledik.
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bütçe probleminden dolayı kısıntıya gittiğinden, vazifesi biten imamları geriye çağırıp yerine imam göndermiyormuş. Hakikaten aynı şikâyeti başka camilerde de dinledik ve gördük. İdareten bu vazifeyi işçi arkadaşlar yerine getirmeye çalışıyorlar. Doğru dürüst bir islâmî bilgi alamadan Avrupa’ya giden ve kendi kültür ve kimliklerini korumak ve özellikle dinlerini yaşamak için camiler kiralayan veya satın alan bu fedakâr insanları, devlet ve diyanet yalnız bırakmamalı ve ne haliniz varsa görün yalnızlığına terk etmemelidir. Kısıntı yapılacaksa başka cihetlerden yapılmalı, bu en hayatî meseleye yardımcı olmalıdır. O insanların devletine olan güvenlerini sarsmamalıdır.
Daha sonra Grünburg şehrine hareket ettik. İkindi namazından sonra, Fatih Camisi dernek başkanı Celil Sarıçiçek’in organizesinde toplanan, yaklaşık seksen kişiyle ve tamamı Trabzonlulardan meydana gelen cemaate biraz sohbet, biraz da Risale-i Nur’dan dersler yaptık. Gayet faydalı olduğunu ifade ettiler. Teker teker tokalaşarak ayrıldığımız Karadeniz’in bu fedakâr insanları en kısa zamanda tekrar gelmemizi istiyorlardı.
Akşam buluşması, sevgili kardeşimiz İsmail’in babası Selahattin Sarıömeroğlu’nun evinde oldu. Heyecanlı bir akşamdı. Zira, Trabzon sporla- Beşiktaş’ın maçı vardı. Selahattin abi üzüntülüydü. Çünkü, Beşiktaş’a 2-0 yenilmişlerdi.
Yatsı namazı sonrası, Grünburg Yavuz camisinde sohbetimiz vardı. Bu camide çoğunluğu Yozgatlılar teşkil ediyordu. Caminin mülkiyetini satın almışlar. Yaptıkları masrafla birlikte, yaklaşık iki milyon Şiline mal etmişler. Düzenli ve çok amaçlı bir cami olmuş. Üstte namaz kılınıyor, altı ise çayhane ve sair ihtiyaçlar için kullanılıyor. Biz sohbet ve dersimizi alt katta yaptık. Başkan Bekir bey, caminin resmi imamı olmadığını,, İsmail efendinin idareten kıldırdığını söyledi. Fatih camisi de öyle. Orada da namaz kıldıran Enver Sarıçiçek işçiydi.
Daha sonra, öğretmen Kamil Bircan Hocanın evinde yine o da öğretmen olan İsmet bey ve Şevket, İsmail ve Üzeyir kardeşlerin katıldığı, daha özel bir sohbetten sonra tekrar Wels dershanesine döndük. Vakit bir hayli geç olmuştu. Zaten her gece ikiden üçten aşağı istirahate geçilmiyordu.
(Not: 23 sene evvel yazılan ve gazetemizde yayınlanan bu seyahat hatıralarını, gelecek nesillerin hafızalarına emanet ediyorum. Dünden devam.)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)