Yurt Dışı Seyahat Notları

AVUSTRALYA SEYAHAT NOTLARI-2

( DÜNDEN DEVAM: 21sene önce 1998 yılı Nisan ayında gerçekleşen bir seyahatin hatıraları.)

Brisbane şehrinden bir Cuma sabahı erkenden yola çıktık. Çünkü önümüzde tam bin kilometrelik uzun bir yol vardı ve hedefimiz Sydney şehri idi. On üç saat süren bir yolculuktan sonra yatsı namazında Sydney’e ulaştık. Ahmet Genç Ağabey Brisbane şehrinde olduğu gibi, yollarda orijinal bulduğu her şeyin kamerayla çekimini yapıyordu.

Nihayet İsmet Ünver kardeşimizin yardımını alarak buluştuğumuz Sydneyli Nur Talebeleriyle, Oburn semtindeki dershanemizde sarmaş dolaş olduk. Bir çoğunu yeni tanıdığımız bu dostlarımızla, sanki kırk yıllık ahbap gibi hemen kaynaştık. Almanya’dan gelen ve sağlığında Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret edip hayır duasını alan Cemil Çelik Ağabey de oradaydı. Geç vakte kadar süren sohbetler, tanışmalar ve hatıralar arasında yolun yorgunluğunu bile unutmuştuk.

Ders sonrası on gün boyunca evini bize tahsis eden ve gece gündüz bizden ayrılmayarak hizmet eden İsmet kardeşin evine yerleştik. Anadolu insanının misafirperverliğini ve cömertliğini gösteren ve bu yüzden bize çok hakkı geçen İsmet kardeşimize buradan şükranlarımı arz ediyorum.. Allah ondan ve diğer dâvâ arkadaşlarımızdan ebediyen razı olsun.

Cumartesi günü Blacktown semtine gittik. Karaköy anlamına gelen bu kasabada çok samimi kardeşlerimiz var. Sağanak halinde yağan yağmur seslerinin arasında yapılan imanî dersler, ruhanî bir atmosfer meydana getirmişti. Hüseyin Kaba Ağabeyin evinde, çevreden de gelenlerin katılımıyla adeta bir bayram havası yaşadık. Ders Sonrası tekrar Sydney’e döndük.

Pazar gününden itibaren her akşam dershanede sohbetler devam ediyor, yeni dostlar aramıza katılıyor ve ders sonrasında her kes aklına takılan sorular soruyor ve Türkiye hakkında 28 Şubat uygulamalarından dolayı endişelerini dile getiriyorlardı. Biz de Cemil Ağabeyle birlikte endişelerin yersiz olduğunu, geçici arızaların devamı olmayacağını, zahiren şer gözüken hadiselerden, Allah’ın çok hayırlar yaratacağını söylüyorduk.

Perşembe günü, şehir merkezindeki 250 metre yüksekliğindeki seyir kulesine götürüldük. Gerçekten Sydney, kıt’anın en güzel şehriymiş. Pasifik Okyanusunun şehrin içlerine kadar girdiği ve kırka yakın koylar, körfezler ve kanallarıyla sanki İstanbul şehrine benziyordu. Şehri sembolize eden köprüsü, Opera Evi, gökdelenleri ve yüz kilometre çapında uzayıp giden yeşillikler arasındaki villa tipi evleri ve güneşin ışıklarıyla parlayan Pasifik Okyanusu ile Sydney dünya cenneti gibiydi.

Cuma günü Oburn semtindeki Gelibolu Camisindeyiz. Osmanlı mimarisiyle yapılan ve kubbesi ve minaresiyle kıt’anın en büyük camisi olan bu mabet, sanki Osmanlıdan  kalmış bir yadigârı andırıyordu. Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle, din ateşeliğinden alınan muvafakat üzerine, kalabalık bir cemaate, Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimizin (asm) manevi şahsiyetini anlatma imkânımız oldu. Nur Risalelerinden aktarılan hakikatlere muhatap olan cemaat, namaz sonrası tebrik etmek için sıraya giriyor ve böyle bir ders şekline ilk defa muhatap olduklarını söylüyorlardı.

Cumartesi günü tekrar Blacktown kasabasında bu sefer Ahmet İnönü kardeşin evindeyiz. Bir hayli katılanlar olmuştu. Nur Risalelerinden yapılan dersler, gurbet ellerdeki bu insanlara tam bir moral kaynağı oldu. Muhabbet atmosferinde geçen dersten sonra Sydney’e döndük. Bu şekilde günler su gibi akıp gidiyordu.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap