Yurt Dışı Seyahat Notları

ALMANYA SEYAHAT NOTLARI-1

(Not: Yurt dışı seyahat notlarımı 24 sene evvel Yeni Asya gazetesinde yazmıştım. Bu hatıraları zamanın unutulmuşluğuna terk etmemek için, dijital ortama aktararak gelecek nesillerin hafızalarına emanet etmek istedim. Bir nostalji olarak hizmete vesile olacağını düşünüyorum. Umarım öyle olur, inşaallah.)

Bediüzzaman Hazretlerinin, “Bahtiyar Almanlar.”diye tarif ettiği insanların ülkesine ikinci defa gidiyordum. 18 Aralık 1993 ziyaretinin üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra, 22 Aralık 1994 yılında yaptığım yolculuk, bana yabancı bir ülkeye değil de, sanki Türkiye’nin diğer bir vilayetine gidiyormuşum gibi bir duygu veriyordu. Zira orada üç milyona yakın vatandaşımız ve çok sayıda dâvâ arkadaşımız vardır.

İstanbul hava Yolları firmasına ait dev bir uçak havalandıktan bir kaç dakika sonra bulutların üstündeydi. Masmavi gökyüzünde güneş bir pırlanta gibi parlıyordu. Altımızdaki bulut yığınları ise, pamuk tarlalarını andırıyordu. Cevşen ve Risale okuyarak ve sağımdaki solumdaki insanlarla tanışıp konuşarak devam eden yolculuk üç saat sürdü. Düsseldorf Hava Alanına büyükçe bir kartal gibi süzülerek inen uçağın pilotunu, yolcular alkışlayarak tebrik ettiler. Meğer usulü böyleymiş. Aslında, kazasız belâsız yere inmeyi Allah’tan bilerek Ona da şükür edilmesi gerekmez miydi?

Resmi muameleler bitip bekleme salonuna yaklaştığım zaman, kadim dostumuz Şükrü Bulut ve Hüseyin Yıldırım kardeşlerimin mütebessim çehreleri ile karşılaştım. Hasret ve muhabbet duygularıyla sarmaş dolaş olduk. Ve Mehmet Kutlular Ağabeyi beklemeye başladık. Zira, o da bir başka uçakla geliyordu. Yarım saat sonra buluştuk, kucaklaştık ve beraberce Düsseldorf dershanesine hareket ettik. Kalabalık bir kitle bizleri bekliyordu. Teker teker musafaha ettiğimiz ve bir yıl önce tanıştığımız dostlarımızla ilk akşam dersimizi paylaştık. Geç saatlere kadar devam eden sorulu cevaplı sohbetten sonra, Kutlular Ağabeyle birlikte Hasan Rüzgâr Ağabeyin misafiri olduk.

Pazartesi günü, Yeni Asya Vakfına, ilk yurt dışındaki mülk dershanemiz olan Düsseldorf dershanesinin tapusunu aldık. Çift daireden meydana gelen 235 metrekare genişliğindeki dershanenin alınmasına, Kutlular Ağabeyin de gelişi iyi bir vesile olmuştu. Eller caddesi üzerinde, Bediüzzaman’ın bir kandili daha yakılmıştı.

Pazartesi akşamı Köln dershanesindeyiz. Şükrü Hoca, Saffet ve Sefer Hocalar ve genç kuşaktan ihsan ve emsali gençlerden oluşan kalabalık grup, yapılan dersleri ve Kutlular Ağabeyin sohbetini can kulağıyla dinliyorlardı. Çok faydalı bir toplantı olmuştu.

Salı akşamı Bonn’dayız. Muhittin Çelik Ağabeyin evinde yapılan sohbete, Remagen ve Rainbach gibi civar yerlerden de katılanlar olmuştu. Saatler su gibi akıp gidiyor, fakat gurbetteki dostların bir şeyler daha öğrenme şevki hiç bitmiyordu. Gurbet işte böyle bir şeydi. (Devamı yarın.)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap