İman ve küfür mücadelesi, Hazret-i Âdem (as) zamanından beri sürüp gelen ve kıyamete kadar devam edecek olan bir hakikattir. İyiler ile kötüler, müminler ile kâfirler, tahrip edenler ile tamir edenler her dönemde olmuş, aynı zamanda ve aynı coğrafyalarda karşı karşıya gelerek, çeşitli şekillerde mücadele etmişlerdir. Bu, Allah’ın koyduğu bir kanundur.

Yeryüzünde imtihana tabi tuttuğu insanları başı boş bırakmayan , semâvi dinler ve kutsal kitaplar ile onları aydınlatan, gönderdiği peygamberler ile onlara rehberlik yaptıran Cenab-ı Hak, tarih boyunca yıkıcılar karşısında peygamberleri ve ümmetlerini İlâhi yardımlarıyla destekleyerek, müminlerin sahipsiz olmadığını fiilen göstermiştir.

“Ben, sizin yüksek rabbinizim.” diyerek ilâhlık taslayıp kavmini kendisine secde ettirmeye çalışan Firavun’un karşısına  Hazret-i Musa’yı (as), yine Nemrud’un karşısına Hazret-i             İbrahim’i (as) Ebu Cehil ve Ebu Lehep’lerin karşısına Hazret-i Muhammed’in (asm) çıkartılması ve inançsızlık adına yapılan tahribatın, bu büyük zatlar tarafından tamir edilmesi tarihin tasdikindedir.

Asr-ı Saadetten günümüze  kadar geçen on dört asırlık bir zaman içinde, tahrip edenlerin yaptığı yıkımlar, her asrın başında vazifeli olarak gelen ve Son Peygamberin (asm) dinine vâris kılınan mücedditler ve diğer büyük zatlar tamir etmeye çalışmışlar ve muvaffak olmuşlardır.

Her asrın din yıkıcısı anlamında deccalları vardır. Hicrî altıncı asırda yani Milâdî 11. yüz yılda Moğol İmparatorları Cengiz han ve torunu Hülâgü ve orduları, Buhara ve Semerkant gibi Asya şehirlerini, Bağdat gibi Orta Doğu ve Anadolu topraklarındaki illeri yakıp yıkarak, yüz binlerce insanı öldürerek ve hazinelere değer kitapları yakıp Fırat ve Dicle nehirlerine atmak suretiyle, yaşadıkları asrın deccalları olduklarını icraatlarıyla gösterdiler. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0