ÂHİRETE DARGIN VE KÜS GİDENLER
Ahiret

ÂHİRETE DARGIN VE KÜS GİDENLER

Bu dünya hayatına imtihan için gönderilen insanlar, bunun böyle olduğunu ekseriyeti bildikleri halde imtihanı kaybetmekte ve bâki âleme eli bomboş olarak gitmektedirler.

Ehl-i dünya denilen, din ve dindarlıkla alâkası olmayanların düştükleri bu batağa bir kısım dindar olanlar da düşmekte ve nefsindeki gurur ve kibre mağlûp olmaktadırlar. İslâm dini, bir kısım olumsuz tavırlardan dolayı, kişinin din kardeşine en fazla üç gün dargın kalmaya müsaade ettiği ve ondan fazlasını yasakladığı halde, en yakın akrabalar bile yıllarca dargın kalabilmekte, hatta öfkesinden vazgeçmeyerek “Cenazeme de gelmesin!”diyerek âhirete küs olarak gidebilmektedir. Bu nasıl bir kin ve düşmanlıktır, anlamak mümkün değil! Böyle bir zaafiyet, aynı cemaat içinde dine hizmet eden grupların fertleri arasında bile görülmektedir.

Bediüzzaman Hazretleri bu anlamsız inat hissine misal olarak yaşadığı bir hadiseyi nakleder: “Eski arkadaşlarımızdan bir adamın, bir adama karşı adaveti (düşmanlığı)vardı. O adamın yanında senakârâne onun düşmanı amel-i salihle, hatta velâyetle tavsif edildi. O adam kıskanmadı, sıkılmadı. Sonra birisi ‘Senin o düşmanın cesurdur, kuvvetlidir.’ Baktık ki, o adamda şiddetli bir kıskançlık ve bir rekabet damarı uyandı. Ona dedik “Velâyet ve salâhat hadsiz bir hayat-ı ebediyenin pırlantası gibi bir kuvvet ve yüksekliktir. Sen buna bu cihette kıskanmadın. Dünyevi kuvvet öküzde ve cesaret canavarda dahi bulunmakla beraber, velâyet ve salâhate nipeten, bir âdi cam parçasının elmasa nispeti gibidir. O adam dedi ki: “Bir noktaya, bir makama ikimiz bu dünyada gözümüzü dikmişiz. Oraya çıkmak için basamaklarımız da kuvvet ve cesaret gibi şeylerdir. Onun için kıskandım. Âhiret makamatı hadsizdir. O, burada benim düşmanım iken, orada benim samimi ve sevgili kardeşim olabilir.” (Lem’alar s.386)

Evet, cennete giden bütün ehl-i iman, orada kardeş olup cennetin ebedi nimetlerinden istifade edeceklerdir. Dargınlık ve küskünlük orada yoktur. Rekabet ve kıskançlığa sebep olacak bir şey de yoktur. Elbette bu dünyada, cennetin ebedi dostluklarını dikkate alarak hareket etmek, gerçek müminlerin işi ve vazifesidir. Özellikle yakın akrabaların ve dine hizmet dâvâ eden cemaatlerin buna daha fazla dikkat etmeleri gerekir.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap